Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun E.2025/10-67, K.2025/184 sayılı kararı; zorunlu müdafi ile temsil edilen ve beraat eden sanık lehine Hazine aleyhine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiğini açık biçimde ortaya koymuştur. Bu yazıda kararın dayanakları, gerekçesi ve uygulamadaki etkileri detaylı biçimde incelenmektedir.
Ceza yargılamasında zorunlu müdafilik, adil yargılanma hakkının ayrılmaz bir parçasıdır. Sanığın kendisini temsil edecek bir avukat seçemediği veya alt sınırı beş yıldan fazla hapis cezası gerektiren bir suçtan yargılandığı durumlarda, baro tarafından müdafi görevlendirilmesi zorunludur.
Bu noktada önemli bir hukuki tartışma uzun yıllar devam etmişti:
“Zorunlu müdafi ile temsil edilen ve beraat eden sanık lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilir mi?”
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun E.2025/10-67, K.2025/184 sayılı kararı bu tartışmayı sonlandırmış ve uygulamayı netleştirmiştir.
Dava konusu olayda sanık, CMK m.150/3 uyarınca zorunlu müdafi ile temsil edilmiş ve yargılama sonunda beraat etmiştir. Ancak mahkeme, sanık lehine Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’ne (AAÜT) göre maktu vekâlet ücretine hükmetmemiştir.
Sanık müdafiinin temyizi üzerine dosya Ceza Genel Kurulu’na taşınmış; Kurul oy çokluğuyla şu sonucu açıkça ortaya koymuştur:
Beraat eden ve zorunlu müdafi ile temsil edilen sanık lehine, Hazine aleyhine AAÜT kapsamındaki maktu vekâlet ücretine hükmedilmelidir.
CMK tarifesi kapsamında ödenen tutar varsa, bu ücret mahsuba tabidir.
Ağır suçlarda müdafi görevlendirilmesi zorunludur.
Zorunlu müdafiye yapılan ödemeler AAÜT’ten ayrı belirlenir; yargılama gideridir.
“Beraat eden ve vekil veya müdafi ile temsil edilen sanık lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilir.”
Bu hüküm zorunlu müdafiyi de kapsar.
Kurulun değerlendirmesinde dikkat çeken hususlar:
Aynı savunma fonksiyonunu yerine getirdiği için beraatte ücret bakımından ayrım yapılamaz.
Müdafinin emeği, mesleki onuru ve zamanının karşılığı korunmalıdır.
Hazine, aradaki farkı öder. Bu, hem kamu bütçesi hem de avukatlık mesleği açısından dengeli bir çözümdür.
Bu içtihat artık net bir uygulama standardı oluşturmuştur:
✔ Beraat halinde zorunlu müdafi lehine AAÜT maktu ücreti zorunludur.
✔ Mahkemelerin “CMK ücreti zaten ödendi” gerekçesi geçersizdir.
✔ Vekâlet ücreti Hazine üzerinde bırakılır.
✔ Avukat emeği güvence altına alınmış olur.
Bu yönüyle karar, savunmanın güçlendirilmesi adına önemli bir mihenk taşıdır.
Zorunlu müdafi olarak görev yapan avukatlar AAÜT ücreti talep etme hakkına sahiptir.
Mahkeme hükmetmezse istinaf/temyiz yolu açıktır.
Mesleki emeğin değeri yargı mekanizması içinde korunmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu kararı, zorunlu müdafilik sistemini güçlendiren, savunma hakkını koruyan ve uygulamada uzun süredir yaşanan belirsizlikleri ortadan kaldıran emsal bir içtihattır.
Savunmanın kurucu unsur olduğu hukuk devletlerinde, avukatlık emeğinin karşılığını bulması hem bireyin adil yargılanma hakkı hem de mesleğin saygınlığı açısından büyük önem taşımaktadır.
KARARIN LİNKİ : file:///C:/Users/besir/Downloads/2025-67_Esas-AAUUT.pdf
Bu içerik BT Legal Partners tarafından hazırlanmış olup Av. Beşir Ekinci editörlüğünde yayımlanmıştır.